{ "title": "Bronşiyal Astım", "image": "https://www.astim.gen.tr/images/bronsiyal-astim.jpg", "date": "20.01.2024 07:27:46", "author": "Sakine Çankaya", "article": [ { "article": "Bronşiyal Astım, kişi de aşırı duyarlılık sonucu bronşlarda meydana getirdiği tekrarlayan veya düzensiz arlıklarla ortaya çıkan nefes darlığı, öksürük, balgam ve hırıltılı solunun ile karakterize olan bir reaksiyondur. Çoğunlukla çocukluk ya da genç çağlarda görülen kronik bir hastalık türüdür. Alerjik hastalıklar içerisinde en önemli tabloyu oluşturan bronşiyal astım ağır seyreden klinik tablolar oluşturmaktadır. Astımın görülme sıklığı %1-12 arasında değişmektedir. Türkiye'de görülme sıklığı ise çocukluk yaşında %5-8, erişkinlerde ise %5'ten daha azdır. Ergenlik dönemde kızlara oranla erkeklerde iki kat daha fazla olmakla beraber ileri ki yaşlarda bu oran eşitlenmektedir. Hastalık genetik yatkınlıkla beraber biyokimyasal, immünolojik, infeksiyöz, endokrin ve psikolojik de oluşabilen kompleks bir hastalıktır. Bronşiyal astımı tetikleyen sebepler ise antijen adını verdiğimiz polenler, küf sporları, hayvan tüy ve dışkıları, ev tozu, ev tozu akarlarıdır. Bunun yanında sigara dumanı, uçucu kimyasal maddeler de önemli uyarıcılar arasındadır. Astımlı kişilerde yorucu sporlar yapmakta bronkospazma neden olabilmektedir. Hasta kişilerin öyküsünde daha önceden çabuk yorulma, hırıltılı solunum, nefes darlığı yer almaktadır. Solunum yolu enfeksiyonu geçirmek astım krizlerini başlatan en önemli sebeplerden bir tanesidir. Tetikleyici sebeplerden olan hava kirliliği, ruhsal sıkıntılar, iklim değişiklikleri de önemlidir. Yani astım hava yollarının kronik olarak inflamatuar bir hastalığıdır. Şu bilinmektedir ki, hava yolu hastalıklarının genetik geçiş özelliği bulunmaktadır. Çocukluk döneminde başlayan astımın yaş ilerledikçe geçeceği gibi yanlış bir inanış bulunmaktadır. Burada yaş ile kişideki immün sisteminde beraber gelişmesi ve hastalıklara daha dirençli olması da astım krizlerinin sıklığını azaltmaktadır.

Bronşiyal Astım; Özellikle egzersizle artan nefes darlığı ve hırıltılı nefes alıp verme bulguları sık sık ortaya çıkmakta ise astım tanısı çabuk olarak konabilir. Hırıltılı solunum ve öksürük her zaman ve her yaşta astım teşhisini düşündürmelidir. Bütün bu belirtilere ek olarak alerjik hastalıklara ailesel yatkınlık ve mevsimsel olarak etkilenmek de astım tanısı için yönlendiricidir. Astım tanısı düşünülen hastalarda birtakım testler istenmektedir. Bunların içinde en önemlisi akciğer fonksiyon testleridir. Bu testler ile bronş tıkanıklık derecesi ölçülmektedir. Akciğer fonksiyon testleri provokasyon testleri ile yapıldığı zaman alınan cevaplar alerji yönünden belirginlik gösterir. Kan incelemelerinin yanı sıra, bir diğer test olan deri testleri de alerjenin belirlenmesinde etkili bir testtir. Hastalığın tedavisi ilaç ile yapılmaktadır. Hastanın alerjenlere karşı toleransını yükseltmek olan bağışıklık tedavisinin yanında, psikolojik tedavi ve fizik tedavi de uygulanabilmektedir. İlaç tedavisinde alınan ilaçlar daha çok hastanın hava yollarını açmaya yönelik inhaler kullanılmaktadır. Bunlar daha çok solunum yolundan kullanılmaktadır. Bağışıklığı güçlendirici, tedavi de ise direk deri altına hastalıktan sorumlu antijen solüsyonları uygulanarak yapılmaktadır. Bunlar polen, ev tozu, küf antijenleridir. Astımlı hastalarda balgamın atılımını sağlamak, solunum kaslarını geliştirmek için yapılan solunum egzersizleri hem semptomları düzeltmekte hem de uzun dönemde ortaya çıkabilecek atakları azaltmaya yardımcı olmaktadır.
" } ] }